loading

           

KONAKLAMALI BURSA MERKEZ VE İLÇELERİ TURU

 

Araç Kalkış Noktaları ve Saatleri:

06.30:İncirli Dilek Pastanesi Önü

06.45:Mecidiyeköy Mado İlerisi Banka Önü

07.00:Kadıköy Karafırın Önü

07.10:Göztepe Köprüsü

07.15:Bostancı Köprüsü

07.20:Kartal Köprüsü

07.30:Pendik Köprüsü

08.00:Gebze Center Önü Likoil Benzinlik Önü

 

Gezilecek Yerler:

 

1.Gün

Bursa(Merkez)

-Tophane

-Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbeleri

-Ulu Cami

-Koza Han

-Yeşil Türbe

-Yeşil Cami

-Misi Köyü

 

2.Gün

Bursa’nın İlçeleri:

-Cumalıkızık kÖYÜ

-Gölyazı

-Mudanya

-Trilye

 

Program:

1.GÜN

Osmanlı’nın Doğduğu Topraklara Yolculuk

 

Sabah erken saatlerde buluşup rehberimiz eşliğinde Bursa’ya doğru hareket ediyoruz. Yol boyunca rehberimiz, Bursa’nın Osmanlı tarihinde neden “kalp” kabul edildiğini, İpek Yolu üzerindeki önemini ve Uludağ’ın eteklerinde şekillenen bu kadim şehrin nasıl beş asır boyunca bir imparatorluğa yön verdiğini anlatıyor.

Bursa’ya vardığımızda ilk durağımız Tophane. Burada Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbelerini ziyaret ediyoruz. Osmanlı’nın kurucu sultanlarının huzurunda geçmişin sessiz ama gururlu yankısını hissediyoruz. Ardından Tophane Saat Kulesi’nin terasından şehre kuş bakışı bir manzara izliyoruz mavi kubbeler, minareler ve Uludağ’ın yeşil etekleri…

 

Ulu Cami ve İpek Yolu’nun İzleri

Bir sonraki durağımız, Bursa’nın kalbi sayılan Ulu Cami. 20 kubbesiyle Osmanlı’nın ilk “büyük cami” örneği olan bu muhteşem yapı, Yıldırım Bayezid’in Niğbolu Zaferi sonrası yaptırdığı bir şükran eseri.
Rehberimiz, caminin eşsiz hat süslemelerini, tarihî minberin gizli astronomik düzenini ve halk arasında “dilek havuzu” olarak bilinen şadırvanın hikâyesini anlatıyor.

Caminin hemen yakınında yer alan Koza Han’a geçiyoruz. Osmanlı döneminden günümüze dek ipek ticaretinin kalbi olan bu han, yüzyıllardır tüccarların, gezginlerin, kahve sohbetlerinin buluşma noktası. Burada kısa bir serbest zaman veriyoruz: misafirlerimiz ister ipek ürünleri alışverişi yapabilir, ister gölgeli avluda bir Türk kahvesiyle güvercinlerin sesini dinleyebilir.

Öğle yemeğimizi, Bursa’nın meşhur lezzetlerini sunan seçkin bir restoranda alıyoruz.

 

Yeşil Bursa’nın Zarafeti

Yemekten sonra rotamızı Yeşil Türbe ve Yeşil Cami’ye çeviriyoruz.
Sultan Çelebi Mehmet’in yeniden birliği sağladığı dönemde inşa edilen bu yapılar, hem mimari hem sembolik olarak “yeniden doğuşun” simgesi.
Mavi ve turkuaz çinilerin ışıkla dans ettiği türbede, rehberimiz Osmanlı çiniciliğinin gelişimini ve dönemin sanat anlayışını keyifli bir dille aktarıyor.

 

Misi Köyü – Zamanın Durduğu Yer

Yeşil semtinden ayrıldıktan sonra Bursa’nın merkezine yalnızca 12 km uzaklıktaki Misi Köyü’ne hareket ediyoruz.
UNESCO koruması altındaki bu 2000 yıllık köy, Roma döneminde Misipolis adıyla anılmış. Hristiyanlığın ilk dönemlerinde İncil’in bir nüshasının burada saklandığı rivayet ediliyor.

Taş sokaklarında yürürken mor salkımların, ahşap cumbalı evlerin ve sarmaşıkların arasında zamanda yolculuğa çıkıyoruz.
Rehberimiz köyün tarihini, restore edilen eski evlerin hikâyesini, yerel yaşamı ve kadın kooperatiflerinin yöresel reçel üretimini anlatıyor.

Köy meydanında, tarihi çınarın gölgesinde misafirlerimize kısa bir mola veriyoruz:
Ev yapımı karadut suyu, erik reçeli, gözleme veya köy kahvesi ile Bursa’nın samimi yüzünü hissediyoruz.

Akşamüstü saatlerinde Bursa merkeze dönüş yaparken, rehberimiz gün boyunca gördüklerimizi özetliyor: Osmanlı’nın doğduğu şehirden, doğanın kalbinde saklı bir köye uzanan yolculuğumuzu.
Uludağ’ın eteklerinde gün batarken, Bursa’nın tarih, doğa ve insan sıcaklığını arkamızda bırakıp otele doğru yola çıkıyoruz.

 

2.GÜN

Osmanlı Köylerinde Zaman Yolculuğu

 

Sabah erken saatlerde belirlenen noktalardan misafirlerimizi alarak rehberimiz eşliğinde Bursa’ya doğru keyifli bir yolculuğa çıkıyoruz.
Uludağ’ın eteklerinde yükselen sabah güneşi eşliğinde ilk durağımız Cumalıkızık Köyü.

700 yıllık geçmişiyle adeta yaşayan bir tarih olan bu köy, Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerini taşıyor. UNESCO Dünya Mirası listesindeki Cumalıkızık’ta taş sokaklarda yürürken, ahşap cumbalı evler ve sarmaşıklarla süslü duvarlar arasında geçmişin dokusunu hissediyoruz.
Rehberimiz, köyün kuruluş efsanelerini ve “Kızık boyu”nun hikâyesini anlatırken misafirlerimiz yöresel reçeller, gözleme ve karadut suyu tatma imkânı buluyor.

 

Gölyazı’nın Masalsı Atmosferi

Cumalıkızık’tan ayrıldıktan sonra rotamız Uluabat Gölü kıyısındaki Gölyazı Köyü.
Bir yarımada üzerine kurulmuş bu köy, Roma döneminde Apollonia ad Rhyndacum adıyla anılıyordu. Gölyazı’nın dar taş sokaklarında yürürken, rengârenk balıkçı tekneleri, nilüferlerle kaplı göl manzarası ve asırlık çınarlar adeta tablo gibi karşımıza çıkıyor.

Burada rehberimiz Gölyazı’nın mitolojik hikâyelerini anlatıyor: Apollon Tapınağı’ndan efsanevi aşk hikâyesine, göl tanrıçası Kybele’nin izlerine kadar
İsteyen misafirler göl kenarında fotoğraf molası verebilir veya kısa bir tekne turuna katılabilir.

 

Göl Manzarasında Lezzet Molası

Öğle yemeğimizi Gölyazı’da, göl manzaralı bir restoranda alıyoruz.
Menümüzde taze göl balıkları, salata, içecek ve mevsime göre yöresel tatlılar yer alıyor.
Yemek boyunca gölün üzerinde süzülen martılar ve balıkçıların ritmik kürek sesleri bize eşlik ediyor.

 

Mudanya’nın Mavi Beyaz Sokakları

Öğleden sonra yönümüzü Marmara kıyısına, Mudanya’ya çeviriyoruz.
Zeytin ağaçlarıyla çevrili bu sahil kasabası, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin tanığı olmuş bir liman kentidir.
Burada Mudanya Mütarekesi Evi Müzesini ziyaret ediyoruz. Bu tarihi bina, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde çok önemli bir yere sahiptir.
Rehberimiz, Lozan’a giden sürecin burada nasıl başladığını, Türk diplomasi tarihindeki bu dönüm noktasını ayrıntılarıyla anlatıyor.

Mudanya sahilinde kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Marmara Denizi’nin tuzlu esintisi ve martı sesleri eşliğinde misafirlerimiz fotoğraf molası veriyor.

 

Trilye’nin Renkli Evleri ve Zeytin Kokusu

Son durağımız Trilye (Zeytinbağı).
Dar sokakları, Rum mimarisiyle bezenmiş cumbalı evleri, denizle iç içe taş sokaklarıyla Trilye, zamana meydan okuyan bir masal kasabası gibidir.
Rehberimiz, Rumların ve Türklerin birlikte yaşadığı dönemde kasabanın nasıl bir kültür mozaiği oluşturduğunu anlatırken, biz de Trilye’nin en ünlü yapılarından Taş Mektep ve Aya Yani Kilisesi’ni dışarıdan görüyoruz.

Zeytinyağı dükkanlarında alışveriş için kısa bir serbest zaman veriyoruz. Dileyenler yöresel zeytin, sabun veya reçel alışverişi yapabilir.

 

Dönüş Yolculuğu

Günün sonunda, Bursa’nın köylerinden denizine, tarihinden doğasına uzanan bu eşsiz yolculuğun ardından dönüş yoluna çıkıyoruz.
Uludağ’ın silueti arkamızda kalırken, rehberimiz günün anılarını ve Bursa’nın “yeşil, mavi ve tarih” üçlemini özetliyor.

 

Bizi tercih ettiğiniz için içtenlikle teşekkür ederiz. Birlikte geçirdiğimiz bu güzel turun ardından, kalbinizde Bursa’nın yeşili, denizin mavisi ve yol arkadaşlığımızın sıcaklığı kalsın.  Bir dahaki Rota Bizden turunda yeniden buluşmak dileğiyle…

 

 

 

Konaklamalı Bursa ve İlçeleri Turu

TL 4.200,00 / Kişi Başı

Fiyata Dahil Olan Hizmetler

✅ Lüx Turizm Araçları İle Ulaşım
✅ Rehberlik Hizmeti
✅ 3-4* Otelde 2 Kişilik Odada Kişi Başı Konaklama
✅ Otelde 1 Sabah Kahvaltısı
✅ Otelde 1  Akşam Yemeği
✅ 1618 Nolu Zorunlu Seyahat Sigortası
✅ Araç İçi İkramlar
✅ 24 Yıllık Rota Bizden Güvencesi
✅ Otopark, Otoban ve Köprü Ücretleri

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler

❌ Müze Ören Yeri Giriş Ücretleri
❌ Tüm Öğle Yemekleri
❌ Tüm Özel Harcamalar
❌ Dahil Olanlar Dışındaki Tüm Her Şey

Hareket Saatleri

  • 06.00: Beylikdüzü
  • 06.30: İncirli Dilek Pastanesi Önü
  • 06.45: Mecidiyeköy Mado İlerisi Banka Önü
  • 07.00: Kadıköy Karafırın Önü
  • 07.10: Göztepe Köprüsü
  • 07.15: Bostancı Köprüsü
  • 07.20: Kartal Köprüsü
  • 07.30: Pendik Köprüsü
  • 08.00: Gebze Center Önü Likoil Benzinlik Önü